"Huzurlu toplum, güvenli toplum, insan kişiliğine saygılı toplum, tam ulusal egemenlikle sağlanır.
Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin sağlanması, istikrarı ve korunması, ancak ve ancak tam ve kesin anlamı ile ulusal egemenliğin sağlanması ile devamlılık kazanır.
Bundan dolayı, hürriyetin de eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası ulusal egemenliktir."
Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin sağlanması, istikrarı ve korunması, ancak ve ancak tam ve kesin anlamı ile ulusal egemenliğin sağlanması ile devamlılık kazanır.
Bundan dolayı, hürriyetin de eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası ulusal egemenliktir."
(1 Kasım 1922, M.K. Atatürk, TBMM açılış konuşmasından)
"Sosyal bilimler noktasından bizim hükümetimizi ifade etmek lazım gelirse "halk hükümeti" deriz... Biz hayatını, istiklalini kurtarmak için çalışan kişileriz, zavallı (kötü durumda bulunan/mutsuz) bir
halkız! Mahiyetimizi (içyüzümüzü) bilelim. Kurtulmak, yaşamak için çalışan ve çalışmaya mecbur olan bir halkız! Bundan dolayı her birimizin hakkı vardır. Salahiyeti (yetkisi) vardır. Fakat çalışmak sayesinde bir hakka iktisab ederiz (sahip oluruz). Yoksa arka üstü yatmak ve hayatını çalışmadan soyutlanmış geçirmek isteyen insanların bizim sosyal birliğimiz içinde yeri yoktur, hakkı yoktur! O halde ifade ediniz efendiler! Halkçılık, sosyal düzenini çalışmasına, hukukuna dayandırmak isteyen bir sosyal meslektir."
(1 Aralik 1921, M.K. Atatürk, Ankara)
"Sosyal bilimler noktasından bizim hükümetimizi ifade etmek lazım gelirse "halk hükümeti" deriz... Biz hayatını, istiklalini kurtarmak için çalışan kişileriz, zavallı (kötü durumda bulunan/mutsuz) bir
halkız! Mahiyetimizi (içyüzümüzü) bilelim. Kurtulmak, yaşamak için çalışan ve çalışmaya mecbur olan bir halkız! Bundan dolayı her birimizin hakkı vardır. Salahiyeti (yetkisi) vardır. Fakat çalışmak sayesinde bir hakka iktisab ederiz (sahip oluruz). Yoksa arka üstü yatmak ve hayatını çalışmadan soyutlanmış geçirmek isteyen insanların bizim sosyal birliğimiz içinde yeri yoktur, hakkı yoktur! O halde ifade ediniz efendiler! Halkçılık, sosyal düzenini çalışmasına, hukukuna dayandırmak isteyen bir sosyal meslektir."
(1 Aralik 1921, M.K. Atatürk, Ankara)